Ana içeriğe atla

Ahmet Gül Akyazılı KİMDİR !

1955 yılının kışında Sakarya/Akyazı/Güzlek Köyünde dünyaya gelen Ahmet Gülün bugün bu kadar önemli bir insan olabileceğini belkide ailesi bile bilmiyordu. İlk ve orta öğrenimini Akyazıda tamamladıktan sonra babasına okumayacağım diyerek rest çekmesiyle babasıyla Ahmet Gülün arasına soğukluk girdi. Evden 17 yaşında ayrıldı ve taşı toprağı altın diyerek İstanbula gitti. 1-2 defa Adaya gittiğini saymazsak ilk defa Akyazının dışına çıkmıştı hemde gittiği şehir İstanbuldu. İstanbul günleri çok hızlı başladı kendini hep bir akyazılının hayatta kalamayacağı bir yer yoktur diye motive etti  ve dediği gibi de oldu. Garsonluktan başladığı çalışma hayatına kahve işletmeciliğiyle devam etti yıllar yılları kovaladı bir gün gökyüzüne baktı ve bir uçak gördü işte o an hayatında hiç uçağa binmediğini keşfetti hemen hava limanına koştu ve ilk uçağa bir bay diye seslendi görevliye, biletini aldı ve uçağa bindi uçak Arjantine gidiyordu. Arjantinin güney amerikada bir yer olduğunu yolcuktan sıkıldığında yanında oturan adam bak hele deli oğlan bu uçak nereye gidiyor dediğinde öğrendi. Bounes airese geldiğinde elinde 3 kuruş para vardı dil bilmiyordu iz bilmiyordu o zamanlar Arjantinle ilgili bildiği tek şey futboldu Maradonaydı ve işte Ahmet Gül Akyazılı futbolla böyle tanıştı. Boca Juniors maçlarında köfte ekmek yaparak geçimini sağlıyordu çok geçmeden sivri zekasıyla Boca tribün şefi oldu ve camiada sözü geçen biri haline geldi.
Bir Boca River derbisinde çıkan bıçaklı kavgada River Plateli bir taraftarın önüne kendini siper ederek yaralanmasını önleyince bir anda ülke çapında bir kahraman haline geldi. Fair Playin sembolü oldu. Bir taraftan futbolda iyi niyet elçiliği bir taraftanda köfte dükkanları zinciri ile hayatını rayına koydu. Bu prestijini futbol için kullanmak istedi ve Arjantin futbol federasyonu başkan yardımcısı oldu. Ama olduğunun ertesi günü istifa etti açıklama olarakta olmak istedim ve oldum devam etmek istemedim dedi. Köfte dükkanlarını sattı parayı arjantin sokak çocuklarını koruma derneğine bağışladı ona göre o memleketin parası o memlekette kalmalıydı. Gelirken giydiği takım eliseyi üstüne geçirdi ve Türkiyeye geri döndü.
İlk olarak Akyazıya gidip babasından özür dileyecekti ama gittiğinde ailesinin artık olmadığını annesinin ve babasının vefat ettiğini öğrendi. yıkıldı kendini içkiye verdi gecesi gündüzü karıştı. İbo ile o zaman tanıştı İstanbulda her gece onu dinlemeye gidiyordu beraber içiyorlardı. Yıllar işte böyle geçiyordu bir gün  cebindeki son parasıyla bir şişe rakı aldı ve sokakta içmeye başladı artık yaşamak için bir hevesi yoktu işte tüm bu tükenmişliğin içinde bir adam geldi onu yanına aldı derdini dinledi hüznünü paylaştı ve bu dertle nasıl baş edeceğini öğretti ona yeni bir yaşam amacı verdi. o adamın adı Ahmet Fear dı,  o zamanlar yeni kurduğu futbol takımında Ahmet Gül Akyazılıya iş verdi. Akyazılı eski günlerini hatırladı ve canla başla kendini işine verdi. Akyazılının bu azmini gören Ahmet Fear onu İngiltereye büyük takımların yönetimlerinde çalışmaya gönderdi.
 İngiltereye gittiği ilk senede Manchester United da Alex Fergusonun patronu oldu. Aldıkları şampiyonlar ligi kupasının ardından görevini bıraktı ve yoluna devam etmeye karar verdi. Avrupada o ülke senin bu ülke benim gezerken yolu Fransadaki meyhaneler sokağına düştü. Orada yürürken iki sokak ötede meyhaneden bir adam karga tulumba dışarı atılıyordu. Hemen koştu adamı tartaklayanlara daldı üçü beşi derken hepsini yere serip adamı yerden kaldırdı adamın gözlerinde yaşlar vardı çok duygulanmıştı işte o an o adamda kendini gördü aldı onu eve götürdü yatacak yer verdi adam suratını yıkayıp yanına geldiğinde o sarhoşun eski fransız yıldız futbolcu Platini olduğunu fark etti çok duygulandı. Daha sonraki günlerinde
Platiniyi himayesine alıp hayatını yeniden rayına koymasına yardım etti ve bağlantılarını kullanarak onu UEFA seçimine soktu kimilerine görede seçilmesini sağladı. daha sonra İngiltereye geri dönme kararı aldı. Adaya adımını atar atmaz hava limanında onu Abramaoviç karşıladı ve ona chelesea sportif direktörlüğünü önerdi ama o bu teklifi reddetti. İngiltere de ona dar gelince yeniden Ahmet Fearın yanına döndü.
O zamanlar yeni bir oluşum içinde olan Real Salsa da seçimler öncesinde Ahmet Gül Akyazılıyı listesine almak isteyen Ege İrfan Ahmet Feardan izin aldı. Akyazılı ise Abramoviçe yaptığı gibi bu teklfi kibarca reddetti. Benim yerim Ahmet Fearın  yani Black-Whitettır dedi. Şu an Black-White da genel managerlik görevini sürdüren Ahmet Gül Akyazılı eski günleri düşünmediği tek bir dün bile geçirmiyor

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Salsa'da Mortang gönderildi

Real Salsa'nın sezon ortasında kadrosuna kattığı Danimarkalı forvet Yavuz'dan formayı kapmış genç oyuncunun kampa gönderilmesine neden olmuştu.32 yaşına basan Mortang için Real Salsa Türkiye 4.Lig temsilcisi Gara Mancars'a 320.000 Euro bonservis bedeli karşılığında satıldı.Böylece Salsa bonservisine 315.000 Euro ödediği Mortang'den faydalandıktan sonra zarar etmeden tecrübeli yıldızı elinden çıkarmış oldu.. Ejvind Mortang : İyi ki gelmişim Real Salsa ile güzel günlerim oldu.Kaliteli bir ligde oynama şansı yakaladım.Ayrıca Europa Season Cup'ta önemli bir başarı elde ettik.En güzeli ise AFS'de kazandığımız Sakarya Federasyon Cup'tı.Şöyle bir arkama bakınca iyi ki gelmişim diyorum..

Yavuz cevap verdi (3-0)

Sakarya Federasyon Cup 7'de 3.maçında sahasında puan kaybı yaşayabilir denilen Salsa Boğaç ve Feyzullay'ın yokluğunu Mert ve Devlet ile doldurup rakibini oynadığı güzel oyun sonucu attığı 3 golle geçmeyi başardı.Bu sonuçla b-w'i takibini sürdüren Salsa kupada yoluna devam dedi.Basın ve bir çok otorite tarafındn eleştiri alan Yavuz attığı 2 gol ve yaptı asistle cevabını sahada verdi.. Son şampiyon Salsa bir mucizeyi gerçekleştirip AFS'de şampiyonluk turu atmıştı.Bu kupada da kurtları geriden yakalamak isteyen Salsa 2.mucizenin peşinde.. T.D.Cavit Daman : Bu sefer daha zor Önemli bir galibiyet aldık.Oyuncularımı kutluyorum.Kimilerine göre muciye başarıp AFS'de şampiyonluk turu atmıştık.Eğer o mucizeyse şimdi neyin peşindeyiz bilmiyorum.İşimiz bu sefer çok daha zor. T.D. Cavit Daman : Norino gitmek istedi ve gitti Norino için önemli takımlar teklifte bulundu.Kendisi ile görüştüm gitmek istediğini söyledi.Slovenya 1.liginden bir takıma sattık.2 yıllık anlaşma imzaladı.

Batdal ve Vilar

Dün oynanan ve Black-White ın 3-1 lik üstünlüğü ile sonuçlanan Derbide Battal ve Yavuz bir kez daha karşılıklı oynamış ve Battal bir kez daha tüm alkışı almıştı. A takıma çıktıkları günden beri kıyaslanan bu 2linin oynadığı maçlar ve attığı goller dikkate alındığında Battalın bir hayli üstün olduğu bir gerçek işte tüm bunlara rağmen Real Salsanın eski teknik direktörünün Battalla ilgili yaptığı açıklamalara bugün As Başkan Emin Memduh tarafından cevap geldi işte detaylar. Emin Memduh : Öncelikle Batdal değil Battal yada Vilar değil Viljar Öncelikle Battalın adının doğru söylemesi gerek Batdal diye bir futbolcu bizim kadromuzda yok tıpkı 2 sezon Real Salsada oynamış önemli forvet Viljarın adını Vilar dediği gibi hata yapıyor. Emin Memduh : Yavuz iyi Battal kötü mü ? Battalın yaptıklarının yarısını yaparsa Yavuzu başarılı sayarım ama bu Yavuzun kötü olduğunu göstermez. Yavuz iyi olursa Battal da kötü mü olacak ? Quaresma gene kendi dünyasında oyuncular yetiştirip yıldızlar çıka